Kefir Hakkında Merak Ettikleriniz

Kefir

 

Günümüzde kefir, anti-hipertansif, etkileri de dahil olmak üzere sağlık üzerindeki çeşitli faydalı etkilerinin yanı sıra güvenli ve ekonomik bir ev yapımı gıda olması nedeniyle dikkatleri üzerine çekmiştir. Kefir, fizyolojik, profilaktik ve terapötik özellikler dahil olmak üzere geniş bir sağlık yararları yelpazesine sahiptir. Bu etkiler, fermantasyon işlemi sırasında üretilen çok çeşitli biyoaktif bileşiklerin ve bu sağlık yararlarını etkilemek için bağımsız veya sinerjik olarak hareket eden çok çeşitli mikrobiyotanın bir sonucudur. Süt ve süt ürünleri yüksek konsantrasyonlarda laktoz içerir. Laktozun bağırsaktan emilmesi, bu disakkaritin hidrolizini ve ardından ince bağırsak mukozasında emilmesini gerektirir. Bununla birlikte, dünya nüfusunun önemli bir kısmı, intestinal β-galaktosidazın yetersiz aktivitesi nedeniyle laktoz sindiriminde sınırlamalar göstermektedir. Kefir tanelerinde doğal olarak bulunan bu enzim, fermantasyon sırasında kefirin laktoz içeriğini azaltarak nihai ürünü laktoz intoleransı olan bireyler için uygun hale getirir.

Ayrandan daha kıvamlı ve ekşimsi tadıyla bildiğimiz kefir, vücudumuza sağlık katmakta. Kalsiyum, fosfor, B12, riboflavin ve magnezyum içerir. Kefir mayası içeriğinde 61 çeşit bakteri ve maya türü barındırabilir. Bu yüzden güçlü bir probiyotiktir. Kefire özgü probiyotik olan Lactobacillus vücudu zararlı bakterilere karşı korur. Kalsiyum kaynağı olması kemik sağlığı için önemlidir. Probiyotik içeriği bağışıklık sistemini güçlendirir. Bazı yapılan çalışmalar kefirin kanser hücresinin büyümesini engelleyebileceğini gösteriyor. Sindirim sorunlarını düzenleyebilir. Kan şekerini dengeler.

Düzenli probiyotik tüketimi, kan şekeri seviyelerini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Bu etki, esas olarak, bağırsak mikrobiyotasının bileşimini pozitif olarak modüle etme ve dolayısıyla bağırsak geçirgenliğini, oksidatif stresi ve iltihabı azaltma probiyotik yeteneğine atfedilmiştir.

Kefirin etkisi, sindirim sistemindeki bağışıklık sisteminin modülasyonu ile sınırlı olmayıp, bunun çok ötesine geçmektedir. Bu etki, kefirde bulunan ve bağırsak mikrobiyotasının bileşimini ve dolayısıyla konağın bağışıklık sistemini olumlu şekilde modüle eden mikro organizmaların ve biyoaktif bileşiklerin bir sonucudur.

Süt kefirinin olası antikanser etkisi sistemik olarak kabul edilebilir, çünkü düzenli tüketimi kanseri önlemede hem gastrointestinal sistemi hem de göğüsler ve akciğerler gibi diğer organları etkileme potansiyeline sahiptir. Bu faydalı etki, kefir mikrobiyotası tarafından üretilen biyoaktif bileşiklerin artan tüketimi ile bağlantılı olarak bağırsak mikrobiyotasının ve bağışıklık sisteminin iyileştirilmesinin bir sonucu olabilir.

Günlük beslenmenize 1 bardak kefir eklemek, sağlığınıza olumlu katkı sağlayacaktır.

Bu yazıyı paylaşmak ister misiniz?

Facebook
Twitter
WhatsApp
Email